Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu ve Vakfı, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında gelişen ekonomik ilişkileri daha çok katmanlı ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmeyi amaçlayan önemli bir adım attı. 16–19 Nisan 2025 tarihleri arasında Dubai Arjaan by Rotana Oteli’nde düzenlenen etkinlik, iki ülkenin önde gelen iş insanları ve diplomatik temsilcilerini bir araya getirdi.

Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri iş dünyasında yeni iş birliklerine imza attı

Türkiye Cumhuriyeti Abu Dabi Büyükelçisi Lütfullah Göktaş ve ASAD Başkanı Murat Doğanay’ın katılımıyla gerçekleşen etkinlik, Türkiye’nin küresel ekonomideki yeniden konumlanma sürecinde stratejik bir istasyon işlevi gördü. 200'ün üzerinde katılımcının yer aldığı etkinlikte, yapılan ikili iş görüşmeleri ve çok taraflı oturumlar sayesinde yüksek katma değerli iş birliklerinin temelleri atıldı.

Etkinliğin ana odağında 1 Eylül 2023’te yürürlüğe giren Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması yer aldı. CEPA, sadece gümrük tarifelerinde indirim sağlamakla kalmayıp aynı zamanda yatırım, hizmetler, teknik düzenlemeler, menşe kuralları ve fikri mülkiyet gibi birçok alanda yapısal entegrasyonu hedefleyen stratejik bir çerçeve sundu. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ticaret hacmi yüzde 107 oranında artış gösterdi ve bu artış, CEPA’nın etkisini somut bir şekilde ortaya koydu.

Türkiye’nin sanayi gücü ile Körfez’in finansal potansiyeli buluştu

Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu ve Vakfı, CEPA’yı klasik bir serbest ticaret anlaşmasının ötesinde bir vizyonla ele alarak Türkiye'nin sanayi gücünü, Körfez ülkelerinin finansal potansiyeli ve Dubai’nin lojistik altyapısıyla entegre eden bir stratejik yeniden konumlanma modeli geliştirdi. Bu kapsamda BAE’nin ithalat kalemleri olan 7,5 milyar dolarlık inşaat malzemeleri, 4,8 milyar dolarlık gıda ürünleri, 2,5 milyar dolarlık otomotiv ürünleri, 2,3 milyar dolarlık elektrikli cihazlar, 1,8 milyar dolarlık makine ve ekipmanlar ve 1,2 milyar dolarlık tekstil ürünleri gibi sektörlerle Türkiye’nin ihracat yetkinlikleri arasında güçlü bir kesişim oluşturuldu.

Etkinlik, yalnızca mal ticareti odağında kalmayarak, aynı zamanda Türkiye'nin küresel değer zincirlerine entegrasyonunu hızlandıracak kalıcı ve yapısal iş birliklerinin geliştirilmesine de zemin hazırladı. ASAD, bu süreci sadece ekonomik kazanç perspektifinden değil stratejik öngörü, veri temelli analiz ve ulusal güvenlik boyutlarını da içeren bütüncül bir yaklaşımla ele aldı.